Yine dün böyle bir gündü ve bu sorunlara bir yandan dişimi sıkarken bir yandan da film hortumluyor, sitelerde gezinip bilgi kırıntılarından istifade etmeye çalışıyordum.
İnternet kafemizde “disksiz sistem” diye de bilinen, merkezi bir sunucu vardır. Bu sistemin amacı, bir ya da birkaç oyuna güncelleme gelirse, tek elden güncelleme yapıp kurtulmaktır. Bir de her makine için tek tek sabit disk satın alman gerekmiyor. Böylece her bilgisayarı tek tek açıp, “şadov difendırları” pasif edip, yeniden başlatıp, güncellemeyi uygulayıp, sonra defenderi kilitleyip yeniden başlatman; bu üşendirici işlemi her bilgisayara tek tek uygulaman gerekmez. Değilse nafile uğraşıp durursunuz. İşiniz bitince bir de bakarsınız “Aaaa! Şuna da güncelleme gelmiş, haydi bakalım bir de o güncelleme için işlemi tekrarlayalım..” diye illet olmazsınız.
Bu sistem çok maliyetlidir. Bir adet sunucu görevini yerine getirebilecek bir bilgisayar toplamalısınız. Daha sonra bu işten anlayan kişileri çağırır, “vindovs sörvır” işletim sistemi kurdurur, “CCbot” yazılımı yükletir, ellerinde bulunan oyun arşivini bu sunucudaki diske imaj işlemi ile kopyalar, sistemi hazır hale getirtirsiniz. İşlemin bitmesi, hem donanım hem de yazılımının hazır hale getirilmesi, şu yazıyı yazdığım tarihler için söylüyorum, on bin Lira’nın üzerindedir. Büyük para. Bu sistemi kullanan bir internet kafedeki bilgisayarlar, sabit disk içermezler. BIOS ayarlarından ağ yoluyla boot özellikleri aktif edilerek (muhakkak ayarları karıştırırken gözünüze çarpmıştır) güç düğmelerine basınca bu ana sunucunun içindeki imajdan başlar. Çocuklar da güzel güzel oyunarını oynarlar; hiçbir şeyden haberleri olmaksızın.
Bu kadar şeyi size anlatmamın bir nedeni var. O ana sunucu var ya, ana sunucu? Çok önemlidir değerli okurlar. Öyle önemlidir öyle önemlidir ki, başına bir şey gelirse, tüm internet kafe, sorun çözülene kadar kapanır! Çünkü makinelerin kendi sabit diskleri ve kendi windowsları yoktur. Ana sunucu içindeki windows imajı ve bu imajı makinelere tek tek sunan aracı bir yazılım(CCbot) vasıtasıyla açılırlar. Üstelik, oyunlar da bu ana sunucudaki ayrı bir sabit disktedir. O yüzden bir esnaf için önemli bir sorundur bu.
İşte dün internet kafedeki curcunanın içinde “yaşamaya çalışırken”, ana sunucuya güç sağlayan, UPS sisteminden sanki elektrikler kesilmiş gibi “biiiiiiiiip” diye uzun uzun ses gelmeye başladı. Ortamdaki sesleri bastırmak için kulaklık takıyorum, müzik çalıyor. İlk önce bu sesin gençlerden birinin telefonundan geldiğini düşündüm. Sonra kafede bir sessizlik bir karmaşa oldu. Başımı kaldırdım, internet kafeci çocukları gönderiyor. Ekranlardaki oyunlar, youtube videoları donmuş, hayat durmuş, çocuklar dışarı çıkıyor. Ne oldu abi, dedim. UPS sisteminden uyarı sesi gelmiş, bir yerden de “pat!” diye bir ses gelmiş ve ana sunucu kapanmış...
Haydaaa...
UPS cihazını devreden çıkardık. Ana sunucunun güç kaynağını değiştirdik. Çalışmadı. Yapacak Bir şey yok. Ben dizüstü bilgisayarımı topladım, çantama koydum. Kendi bilgisayarımla geliyorum buraya. Çünkü internetten indirdiğim şeylerde virüs olur, ağda yayılırsa ana sunucu gider, mahvoluruz. Ayrıca mekanın kendi makinelerine Bir şey indiremiyorum, yetkili kullanamıyorum, kısıtı. Neyse eve döndüm.
* * *
Bugün saat on iki civarında, sorunun hemen çözülemeyeceğini tahmin ettiğimden, bilgisayarımı yanıma almadan, yardım etmek için geldim. Baktım ki yeni anakart almış. Z serisi bir anakart. Bu tip anakartların çipsetleri bazı üstünlüklere sahip olurlar. Hızlıdırlar. Bu nedenle oyuncu bilgisayarlarında, basit sunucularda tercih bulurlar. Anakartı takmış, ağ yok... Ağa bağlanamıyor. Sorun donanım sürücüsü. Anakartın içinden çıkan sürücü DVD’sinde ağ sürücüsü var; ama windows server için değil. Her windows için var, server sürümleri için yok. Ağa bağlanamayınca otomatik sürücü arayıp kuran yazılımlar da işe yaramamakta.
Düşünüyoruz...
İnternete girip alternatif sürücü aradık. Bir takım ne yüdüğü belirsiz sürücü indirdik kendi sitesinden.
Olmadı.
Elimizde şu meşhur “driver pack solution 2017” var. O da olmadı. Aklıma geldi. Abi şu eski anakartı tekrar bir deneyelim, dedim. Ama bu defa başka bir güç kaynağı ile ve boştayken.
“E üstünde işlemci yok?” diye yanıt verdi. Olsun, en azından güç ışığı yanıyorsa belki çalışmaya alamettir diyerek denemeye karar verdik. Çalışmadı. Baktım, dün arıza verdiğinde üzerinde takılı olan güç kaynağı. Şu pahalı olanlardan bronz 80 amblemli. Bunlar güya kaliteli güç kaynağı. Abi güç kaynağını değiştir dedim, değiştirdi. Anakart çıplak, boşta. Üşenmeden yeni anakarta aldığı işlemciyi geri taktı. Bir tane de ram. Tornavidayı güç pinlerine değdirdi.
CART! Anakart açıldı. Ekrana BIOS geldi.
Derhal topladık zar zor. Yerine yerleştirdik herşeyi. Sunucuyu başlattık ve test ettik. Bir makineyi açtık, bağlandı sunucuya. Tamam sorun yok...
Bugün yorucu oldu bizim için. Ben pek Bir şey yapmadım ama yorgun hissediyorum. Beş kuruş kazandım mı yardım ettiğim için, hayır. Ama rahatladım inanolsun.
Şu anda çalışıyor sorunsuz. Veletler oyun oynuyor “onlaayn” olarak. Umarım sorun olmaz. Yeni anakart, kutusunda. Server için ethernet sürücüsü bulunmuyor. Ama oyuncu bilgisayarı toplamak için aday, bekliyor orada.
Bir hikayenin daha sonuna gelirken, hepinize sağlıklı günler ve iyi çalışmalar dilerim. Hoşçakalın.
:) :D 
:D :wink:
