Yalansavar ve Açık Bilim sitelerinin aktif yazarlarından olan Tevfik Uyar'ın "Astrolojinin Bilimle İmtihanı: Yıldızlar Size Ne Söylemiyor?" kitabı Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıktı. Zihin açıcı ve hurafe dağıtıcı popüler bilim kitaplarının en iyileriyle boy ölçüşebilecek kalitede bir eser bu. Tümüyle özgün materyalden oluşan eserde Uyar sadece astrolojinin ve astrologların ipliklerini pazara çıkarmakla kalmıyor, bu türden bir yalanın üzerine nasıl bir planla gidilmesi gerektiğinin de güzel bir örneğini veriyor.
Kitap üç bölümden oluşuyor: Birinci bölümde Uyar astrolojinin vaktiyle neden ve nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. Astronomi hakkındaki mevcut bilgilerimize sahip olmayan eski çağ insanlarının mevsimlerin yaşamları üzerindeki etkisiyle gezegenlerin gökyüzündeki (o sırada hiç açıklayamadıkları) "tuhaf" hareketlerini kafalarında birleştirmeleri sonucu yaptıkları yanlış "gökteki cisimler kaderimizi belirler" çıkarımını izliyor ve zavallı cahillere sempati duymadan edemiyoruz.
Sonra yüzyıllar geçiyor, 1930'da bir İngiliz gazetesinin tiraj artırma numarası olarak uydurduğu "günlük falınız" devreye giriyor, (evet, o güne dek astrolojide böyle bir şey yok, düpedüz gazeteciler icat etmiş!) saf kitleler bunu pek tutuyor, ve bugün kendimizi büyük bir yalan endüstrisiyle başbaşa buluyoruz. En ummadığınız ciddi gazetenin sitesine bakın, astroloji köşesini göreceksiniz.
İkinci bölüm astrolojinin neden bir "sahtebilim" olduğunun nefis bir anlatımı. Kitap burada sırf astrolojiyi değil, bu familyadan tüm bilim kılığına girmiş boş inanış sistemlerini nasıl tanıyacağımızı, onları bilimden ayıranın ne olduğunu ve böyle iddiaları çürütmenin yollarını çok tatlı bir şekilde, haklı gururumuz (!) Türk astrologlarının yazdıklarından çok sayıda örneği lime lime ederek ortaya koyuyor. Bu bölümün sonunda astroloji ardarda bilimsel araştırmaların sonuçlarıyla tümüyle duman edildiğine göre üçüncü bölüme ne kalıyor peki?
Yalan olduğu besbelli olan bir şeye, bu bize anlatılmasına karşın, niye yine inanmaya devam ederiz? Besbelli ki bu sorunun yanıtı beynin işleyişiyle ilgili, ve üçüncü bölüm bu nedenle bizi zihnimizin nasıl (yanlış) işlediğiyle, yanılma ve yanılgıya saplanma özelliklerimizle ilgili bilimsel gerçeklerle tanıştırıyor. Aklı olan herkesin onu doğru kullanmak için mutlaka okuması gerek bunları.
Tevfik Uyar bu eseri ortaya çıkarmak için gökbilim ve psikoloji gibi birbirine benzemez iki bilimi içselleştirmekle kalmamış, bir yığın astrologu takip edip dediklerindeki çelişkileri saptama eziyetine de katlanmış. Mevcut bilimsel araştırmaların yanısıra kendisi de bu konuda deneyler gerçekleştirmiş, hatta kitabın sonunda böyle bir deney sizi de bekliyor!
Uyar'ı kutluyor, "Astrolojinin Bilimle İmtihanı"nı okumanızı tavsiye ediyorum. Yalanla mücadele sürecek, ve gerçek kazanacak!
http://www.kitapyurdu.com/kitap/astrolo ... 72287.html
http://www.dr.com.tr/Kitap/Astrolojinin ... 0000654364
