Aldatanı nasıl anlarsınız?

Bayan üyelerimiz için ayrılmış bölümdür
Cevapla
Kullanıcı avatarı
velociraptor
Yottabyte4
Yottabyte4
Mesajlar: 46459
Kayıt: 14 Mar 2006, 02:33
cinsiyet: Erkek
Teşekkür etti: 4573 kez
Teşekkür edildi: 3902 kez

Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen velociraptor »

Aldatma ve aldatılmanın tüm dünyada görülen olgular olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Kerem Doksat, aldatma sırasında görülen kadın ve erkek davranışlarını anlatıyor.

Resim

ERKEKLERİN ALDATTIĞINI NASIL ANLARSINIZ?

Söz konusu erkek eğer gerçekten aldattıysa; konu hakkında bir şey sorulduğunda rengi solar, elleri titrer, derin bir telaş ve endişe duyar, aşırı heyecanlanır, terler, arada kekelemeye başlar ve stres fazlasıyla artar.

Resim

Kanlarındaki testosteron düzeyi düşer ve çok fazla heyecanlanırlar, panik atak dahi geçirebilirler. Kendinden emin bakışları zayıflar ve her tarafları titrer. Sesleri kısık çıkar ve çok fazla ikirciklik hissederler. Yakalanmanın verdiği pişmanlıkla pek çok yalan söyleyerek, karılarını ikna etmeye çalışırlar.

Resim

En sık rastlanan bahaneler arasında “işten geç çıktım”, “bir işim vardı, dalıp gitmişim canım”, “meğer saat kaç olmuş da farkına varmamışım”, “hay Allah, inan ki çok işim vardı ve aramayı unutmuşum” gibilerini sayabiliriz.

Resim

KADINLAR ALDATIRKEN DAHA SOĞUKKANLI!

Kadınlar ise çok daha soğukkanlıdırlar, sanki kendilerinden kaynaklanan bir kabahat yokmuş gibi davranıp, “yalandan cevaplar” verirler. Bunlar tam olarak sorulanı anlatmayan, daha çok lafı eveleyip geveleyen cümlelerdir. “Nasılsın hayatım” diyen kocalarına “her şey sütliman, hiçbir sorun yok aşkım” gibi sorunluluğu üstlenmekten kaçınan cevaplar verirler. Lafı fazla uzatır ve göz temasından kaçınırlar. Erkeklere göre çok daha soğukkanlı davranırlar çünkü makyaj, hoş bir giysi ve sahtekârca bir gülümsemenin arkasına sığınmak işlerine gelir. Bütün kadınlar loş ışıkta güzel görünür ve bu silahı çok iyi kullanırlar. Erkeklere göre çok daha kolaylıkla yalan söylerler. Yüzlerinin kızarmasını çok iyi gizlerler ve pişkince de “senden başkasını asla gözüm görmez canım” derler.

Resim

KADINLARIN MARS’TAN, ERKEKLERİN VENÜS’TEN GELDİĞİ HİKÂYESİ ESKİ BİR ALDATMACADIR.

Queensland Üniversitesi’nde18-49 yaş arası 7 bin 300 tek ve çift yumurta ikizinin genlerini ve ilişki geçmişlerini inceleyen uzmanlar, aldatan erkeklerin yüzde 63’ünün, kadınların ise yüzde 40’ının “genetik olarak aldatmaya meyilli olduğunu” tespit ettiklerini açıkladı. Araştırmayı gerçekleştiren ekibin başında bulunan Dr Brendan Zietsch, Sunday Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada; “Araştırmalarımız sonucunda bir insanın eşi dışında bir kişi ile cinsel ilişkiye girme ihtimalinin genleri ile büyük oranda bağlantılı olduğunu gördük. Elbette insan davranışları birçok genin birbiri ile etkileşiminin sonucu olduğu için tek bir aldatma genini tespit etmek oldukça zor. Ancak şimdiye dek özellikle kadınlarda aldatma eğilimine neden olan özellikli bir gen bulmayı başardık.” dedi gibi haberlere kanmayın.

Resim

Aldatmak asla genlere indirgenemez, çünkü bu durum aldatan kişinin bilinçli bir tercihidir. Görülme oranı her iki cinste eşittir. Yere, ortama ve kişiye göre büyük farklılıklar göstermez.

Kişisel tecrübem : Çevremde babası çapkınlık yapan bütün kişilerin eğer kızları varsa çok eşli eğer erkek çocukları varsa mutlaka karısını en az 10 defa aldıtmışlardır - Üstteki yazıyı kim hazırlamış bilemiyorum lakin 80 GENETİKTİR
Kullanıcı avatarı
AmbaSSadoR
Kilobyte4
Kilobyte4
Mesajlar: 794
Kayıt: 27 Şub 2009, 15:11
cinsiyet: Erkek
Teşekkür etti: 126 kez
Teşekkür edildi: 94 kez

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen AmbaSSadoR »

erkekler için yazılanlar beni ifade edemiyor ,bilakis soğukkanlı olmuşumdur ve net cevaplar verirdim ,ta ki kendim itiraf edene kadar yaptım bunu ama artık o tür şeyler artık beni pek ilgilendirmiyor ((=
Kullanıcı avatarı
yesilaygunes
Gigabyte2
Gigabyte2
Mesajlar: 2398
Kayıt: 24 Kas 2009, 14:40
cinsiyet: Erkek

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen yesilaygunes »

Aldatanlar aldatılmaktan kurtulamazlar.
Kullanıcı avatarı
velociraptor
Yottabyte4
Yottabyte4
Mesajlar: 46459
Kayıt: 14 Mar 2006, 02:33
cinsiyet: Erkek
Teşekkür etti: 4573 kez
Teşekkür edildi: 3902 kez

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen velociraptor »

Çok zorda kalmadıkça asla yapmayacağım şeylerin başında partnerimi , sevigilimi ... aldatmak gelir , İstemiyorsam bahane bulur ayrılırım lakin bu yaşıma geldim Birlikte olduğum insana hiç ihanet etmedim , bendeki bu durum bir tür saplantı gibi
Kullanıcı avatarı
yesilaygunes
Gigabyte2
Gigabyte2
Mesajlar: 2398
Kayıt: 24 Kas 2009, 14:40
cinsiyet: Erkek

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen yesilaygunes »

Aldatmamak saplantı olmaz. Doğru olanı yapmaktır.
Kullanıcı avatarı
tn82
Moderator
Moderator
Mesajlar: 687
Kayıt: 05 Eyl 2015, 11:33
Teşekkür etti: 45 kez
Teşekkür edildi: 156 kez

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen tn82 »

yesilaygunes yazdı:Aldatanlar aldatılmaktan kurtulamazlar.
buna şiddetle inanıyorum. ama şu var aldattığı kişi tarafından değilde ikinci tercih ettiği kişi tarafından aldatılması da büyük ihtimaldir. Çünkü hak ettiği odur. Çünkü eden bulur.

Örnekliyorum: Aldatan aldatılır. Kendiside aldatılacak mutlaka ama aldattığı eşi tarafından değil. İkinci tercih ettiği (yani eşine karşı tercih ettiği kişi )büyük bir ihtimal ile aldatacaktır.. ÇÜnkü hiç bir erkek yada kadın karşı tarafın bir ilişkisi varken o bir ilişkiye başlamaz. Eğer öyle bir ilişkiyi kabul ediyorsa altında yatan başka sebepler vardır. Para gibi. Ve onu elde etiğinde aynı şekilde aldatıp gider. İşte aldatan aldatılır. Hem maddi hemde manevi olarak.
Kullanıcı avatarı
dilaraduz99
Bit
Bit
Mesajlar: 7
Kayıt: 14 May 2018, 17:40
cinsiyet: Bayan

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen dilaraduz99 »

tn82 yazdı: 23 Nis 2016, 13:11
yesilaygunes yazdı:Aldatanlar aldatılmaktan kurtulamazlar.
buna şiddetle inanıyorum. ama şu var aldattığı kişi tarafından değilde ikinci tercih ettiği kişi tarafından aldatılması da büyük ihtimaldir. Çünkü hak ettiği odur. Çünkü eden bulur.

Örnekliyorum: Aldatan aldatılır. Kendiside aldatılacak mutlaka ama aldattığı eşi tarafından değil. İkinci tercih ettiği (yani eşine karşı tercih ettiği kişi )büyük bir ihtimal ile aldatacaktır.. ÇÜnkü hiç bir erkek yada kadın karşı tarafın bir ilişkisi varken o bir ilişkiye başlamaz. Eğer öyle bir ilişkiyi kabul ediyorsa altında yatan başka sebepler vardır. Para gibi. Ve onu elde etiğinde aynı şekilde aldatıp gider. İşte aldatan aldatılır. Hem maddi hemde manevi olarak.
haha bende sana kesinlikle katılıyorum:)
mehmet02
Bit
Bit
Mesajlar: 2
Kayıt: 07 Şub 2021, 21:16

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen mehmet02 »

İlgisiz olması aslında en büyük kanıtı olduğunu söyleyebiliriz.
mehmet02
Bit
Bit
Mesajlar: 2
Kayıt: 07 Şub 2021, 21:16

Re: Aldatanı nasıl anlarsınız?

Mesaj gönderen mehmet02 »

Aslında konuyla ilgili çok güzel bir hikaye çok beğenmiştim. sizinde okumanızı isterim.
Severek Okuyacağınız Mutluluğun Anahtarı Hikayesi
Bir akşam eve geldiğim zaman eşim akşam yemeğini hazırlamış, güler yüzle sofrayı kuruyordu. Elini tuttum ve ona anlatacağım bazı şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturduk o, sessizce yemeği tabaklara doldururken konuşmamı bekliyordu, o anda gözlerindeki korkuyu gördüm.

Ne olduysa bir an da kasıldım, adeta ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi ona söylemem lazımdı. ‘’Ben senden boşanmak istiyorum’’, bir anda ağzımdan o cümle çıkıverdi, o an hiçbir tepki vermedi, sadece sebebini sordu.

Ben o an ne diyeceğimi bilmediğimden cevap veremedim, bu duruma o kadar çok sinirlendi ki elinde ki çatal bıçakları yere fırlattı, sonra da yüksek sesle adam olmadığımı söyledi.

O akşam başka tek kelime konuşmadık, ama eşim gece boyunca ağladı, evliliğimizin ne olacağını merak ediyordu, ama benim onu tatmin edecek bir şey söyleyemeye niyetim yoktu.

Çünkü Merve’ye aşık olmuştum ve artık eşimi sevmiyordum, vicdan azabıyla bir evlilik sözleşmesi hazırlamıştım, arabayı, evi ve şirkettin 35%’ini ona verecektim, ertesi günün sabahında evlilik sözleşmesini önüne koydum kısa bir süre baktı sonrada hiçbir şey demeden yırttı.

10 yıldır beraber nice sıkıntılara göğüs gerdiğim kadın bana yabancı olmuştu, onun benim için harcadığı zamana ve enerjiye çok üzülüyordum, ama artık kararımdan geri dönemezdim, Merve’yi çok seviyordum.

Eşim çok geçmeden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim ondan beklediğim bir tepkiydi, onun tepki vermeden ağlaması benim birazda olsa rahatlamama sebep olmuştu.

Uzun süredir boşanmayı aklımdan geçiriyordum ve bu fikir artık bende bir saplantı haline gelmişti şimdi ise o duyguyu daha da iyi hissediyordum ve benim için doğru bir karardı.

Kahvaltıdan sonra evden ayrıldım, akşam eve epey geç vakitte gelmiştim o anda eşimi yemek masasında kağıt kalem elinde yazı yazarken gördüm, o anda çok uykum geliyordu hiçbir şey demeden uyumaya gittim.

Merve ile geçirdiğim o gün çok yorulmuştum, bir ara su içmek için mutfağa gittiğimde onu hala yazı yazarken gördüm, ama her nedense ne yazdığı beni pek ilgilendirmiyordu, suyumu içtikten sonra uyumak için yatak odasına gittim.



Ertesi günün sabahında benden taleplerini yazılı olarak önüme koydu, benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşandığımızı ailelerimize bildirmek için 2 ay müsaade istedi ve bu zaman içerisinde de eskiden olduğu gibi normal bir aile gibi davranmamızı yazmıştı.

Gerekçe olarak da oğlumuzun 2 ay sonra sınavının olmasını ve bu sebeple kafasını başka bir şeyle meşgul etmemesini, bir de benden evlendiğimiz gece onu yatak odasına kadar nasıl taşıdığımı hatırlamamı ve 2 ay gibi bir süre boyunca her sabah onu yatak odasından kapının dışına kadar kucağında taşımamı yazmıştı. Önce onun kafayı yediğini düşünmüştüm ama son günlerde mutlu olmasını istediğimden tekliflerini kabul ettim.

Öğleye doğru Merve ile buluşmuştuk. Bu şartlardan Merve’ye bahsettim, kahkahalar atarak çok saçma şartlar olduğunu, ama eninde sonunda da boşanmayı kabul etmek zorunda olduğunu söyledi.

Boşanma konusunu açtığım günden beri eşimle fiziksel bir temasta bulunmadık, o sebepten ilk gün onu kucağıma alarak kapıya kadar götürdüğüm anda tuhaf bir duygu yaşadım, biricik oğlumuz arkamızdan bakıp alkışlamaya başladı. Ve ‘ Oooo babam annemi kucağında mı taşıyor.’ Dedi. Bu onun çok hoşuna gitmişti.

Eşimi yatak odasından 7-8 metre mesafedeki evin dış kapısına kadar kucağımda taşımaya başlamıştım, o an eşim gözlerini kapatarak kulağıma “Sakın oğlumuza boşanma olayından bahsetme” diye fısıldadı.

Bende başım ile “tamam” işareti verdim.O an içimde tarif edilmez bir hüzün vardı, kapı önüne eşimi bıraktım, sonrada eşim otobüs durağına giderek işe gitmek için servisi bekledi, bende arkasından çıkarak arabamla ofise gittim.



2. Gün bu oyunu devam ettirmek bize daha kolay gelmişti, koltukta otururken eşim başını göğsüme yasladı, o anda onun kokusunu hissettim, birden eşime uzun süredir bakmadığımı ve ona ilgi göstermediğimi anladığım gibi evlendiğimiz zaman ki kadar genç olmadığını da fark ettim, yüzünde çizgiler oluştuğu gibi saçlarına aklar düşmüştü.

3. Gün onu dış kapıya kadar götürmek için kucağıma aldığımda adeta bir güven duygusu yaşadım, bu benimle 10 yılını geçirmiş kadındı.

4. Gün o güven duygusu daha fazla artmıştı, bu olanlardan Merve’ye hiç bahsetmedim, her geçen gün onu kapıya kadar taşımak daha da kolay hale geliyordu, belki onun sayesinde yaptığım spordan dolayıdır bu.

Günler bu şekilde geçip giderken bir sabah onu ne giyeceğini düşünürken sessizce izledim, adeta isyan edercesine kıyafetlerinin kendisine bol geldiğini mırıldanıyordu. O anda onun ne kadar zayıfladığını fark ettim, onu her gün daha kolay taşıyabilmemin sebebi de buydu.

O kadar acı ve kederi kalbinde taşıyordu, farkında olmadan bir an onun başını okşadım tamda o sırada oğlumuz da geldi: “ Hadi baba, annemi kapıya kadar taşıman lazım” dedi.

Bu durum hayatımızın bir parçası haline gelmişti, eşim “gel oğlum” dedi ve ona sıkıca sarılıp öptü ben başımı çevirmiştim çünkü kararımdan vazgeçmek istemiyordum, hemen eşimi kucağıma alarak dış kapıya kadar taşıdım, sağ elini enseme koymuştu, ben ise onu sıkıca tutmuştum, tıpkı evlendiğimiz o ilk gün gibi.

Eşimin gün be gün kilo vermesinden artık huzursuzluk duyuyordum, günler çabucak geçip gitmişti, son gün onu kucağıma alarak taşıdığımda, oğlumuz okula gitmişti, eşime hayatımızdaki yakınlığın ne kadar çok eksildiğini anladığımı söyledim başkada hiçbir şey söylemeden arabaya bindiğim gibi ofise gittim. Merve oradaydı ve ona karımdan boşanmayacağımı söyledim.

Şaşkınlık içerisinde elini anlıma koyarak “Ne oldu senin ateşin mi var?” diye sordu.
Ben ise “Gerçekten üzgünüm Merve ama ben artık karımdan boşanmak istemiyorum.” dedim. Sonra da sözlerime devam ettim, evliliğimizin sıradan olması sevgi eksikliğinden değil, birbirimize vermemiz gereken değeri unuttuğumuzdanmış işte onu anladım, bir de evlendiğimiz ilk gün onu kapıdan içeri kucağımda taşıdığımda ömrümüzün sonuna kadar sadakat yemini etmiştik.” Dedim.

Merve kararlı olduğumu anlayınca öfkeden yüzüme bir tokat attı ve beni ofisten kovarak ağlamaya başladı, bende hemen arabama binerek çiçekçiye gidip, eşimin çok sevdiği çiçekten bir buket aldım, üzerindeki not kağıdına da ”Seni her sabah, hatta hayatımın sonuna kadar taşıyacağım.” Yazdım.

Eve ulaştığımda içimde tarif edilmez bir mutluluk vardı, elimdeki çiçeklerle yatak odasına gittiğimde eşimi yatağın üzerinde ölü halde buldum.

Eşim aylarca kanser ile savaşıyormuş ve ben Merve ile ilgilenmekten onun hastalığını fark etmemiştim. Çok fazla bir süresinin olmadığını bildiği için, oğlumun bana tepki göstermesinden beni korumaya çalışmıştı, en azından oğlumun gözünde kötü bir baba imajı oluşmasına engel olmuştu.

Bir ailede, önemli olan arabalar, villalar veya çok para değil! Bunlar sadece hayatı kolaylaştırır ama hiçbir zaman mutluluğun temelini oluşturmazlar.

Ailene daima zaman ayır ve onlara değer ver. “Ama şu da var ki, insanlar ellerinde bulunanların değerini ancak onu kaybedince anlıyorlar.”

Mutlu bir aile sahibi olmak isteyenler için anlamlı güzel bir hikaye, hikayemizi beğendiyseniz evli çiftlerin okuması içinde paylaşabilirsiniz..

kaynak: https://bilgiyeli.com/
Cevapla