Anılardan Seçmeler

Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili bilgi paylasim forumudur
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Re@lite
Kilobyte3
Kilobyte3
Mesajlar: 545
Kayıt: 28 Oca 2007, 22:24

Anılardan Seçmeler

Mesaj gönderen Re@lite »

ben muhakkak erkani harp olacagim.
üçüncü sinif kalabalikti. bunlardan ancak, pek az bir kismi harp
akademisi'ne girebilecekti. geri kalanlar tayin edildikleri kitalara
dagitilacaklardi.
mustafa kemal, muhakkak kurmay subay olacagina inaniyordu. bir gün;
- ya erkani harp olamazsan, ne yaparsin?
diye yari ciddi, yari saka takilan sinif arkadasimiz arif'i derhal
susturmustu:
- seni bilmiyorum, fakat ben muhakkak, erkani harp olacagim.
mustafa kemal kurmay oldu. arif, mümtaz yüzbasi olarak okuldan çikti.

ali fuat cebesoy, sinif arkadasim atatürk

zafere inaniyordu
yasanilan sartlar ne olursa olsun, istiklal ve hürriyet için açikça ifadesi
sart gayeleri, devlet literatürüne o soktu. sakarya zaferi öncesinde düsman
toplarinin polatli'dan duyuldugu ve devlet merkezinin ankara'dan kayseri'ye
tasinmasi hazirliklarinin yapildigi buhran günlerinde tekalif-i milliye adi
altinda vatandasin nesi var nesi yoksa yüzde kirkina el koyarken verilen
senedlere;
"zaferden sonra aynen iade" tabirini maliye vekili hasan bey "zaferin elde
edilmesi halinde" seklinde degistirmek isteyince, yerinden firlamis;
- "ne demek zaferin elde edilmesi halinde... zafer elbette elde edilecek,
süphe mi ediyorsun? " diye bagirmisti.

geçmis olsun
karsisinda kim olursa olsun, milleti ve devletinin haysiyet ve itibarini
alakadar eden mevzularda seromoniyi asarak hakikatleri ders verir gibi
konusmak yigitligi atatürk'le devlet literatürüne girmistir. 4 ekim 1933'de
dolmabahçe sarayi'nda, istanbul'a gelen yugoslavya krali ii.aleksandr ile
kraliçe mary'yi kabul etmis, ayni aksam sereflerine ziyafet vermisti. bas
basa kaldiklarinda yugoslav krali:

-" size bir hakikati anlatmak isterim. 1919'da ingilizler, ege
sahillerinizin isgali için yunanlilardan evvel bana müraacaat ettiler. çok
cazip teklifler de yaptilar. fakat ben reddettim. ekselansinizi tanidiktan
sonra bu kararimin dogrulugunu bir daha anladim." dedi.

baskasi olsa ne yapardi? tesekkür ederdi degil mi?

hayir!.. yugoslav krali cümlesini tamamlayip cevap bekler gibi tavir alinca,
atatürk ayaga kalkti, bunun üzerine kral da kalkmisti. ona bir iki adim atti
ve dudaklarinda kendisine çok yakisan anlamli tebessümü ile elini uzatti:

- "geçmis olsun majeste..." dedi.

çünkü mustafa kemal'in, kendisine istanbul rumlari sivesi ile kosti dedigi
yunan krali konstantin, ordusu denize döküldükten sonra taç ve tahtini
kaybetmisti.
atatürk ile devlet hayatimizda yasanilan günü düsünme ve nabza göre serbet
verme illetinden kurtulunmustur.
Cevapla