Atatürk'ün Tabutunun Açıldığı Gün(9 kasım 1953)

Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili bilgi paylasim forumudur
Cevapla
Kullanıcı avatarı
spectacuLar
Kilobyte2
Kilobyte2
Mesajlar: 369
Kayıt: 21 Eyl 2006, 18:04
cinsiyet: Erkek
Teşekkür edildi: 2 kez

Atatürk'ün Tabutunun Açıldığı Gün(9 kasım 1953)

Mesaj gönderen spectacuLar »

Resim

Kefen sıyrıldı ve...

Özel solüsyonla ıslatılmıs pamuk kitlesi kaldırılınca
Ata'nın
yüzü ortaya çıktı. Derisi kahverengi bir hal almıs, ama hatları
bozulmamıstı.Sanki uyuyordu...

8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00'da Prof. Dr. Kamile
sevki
Mutlu'nun ev telefonu çaldı. Prof. Mutlu, Ankara Tıp Fakültesi
Histoloji ve Ambriyoloji Kürsüsü Baskanı'ydı.Patalogdu. Arayan
ise
Ankara Valisi Kemal Aygün'dü...
Aygün, "Hocam" dedi, "10 Kasım günü Atamızın naasını
Anıtkabir'e tasıyacagız. Bunun için bir komite kurduk. Naası
geleneklere uygun olarak topraga defnedecegiz. Ancak bozulmadan
korundugunu belgelemek için muayene etmenizi rica
ediyoruz."Prof. Mutlu
önce reddetti. Mutlu, o sırada 40 derece atesle yatıyordu.
Hastalıgını
gerekçe göstererek bu görevi bir baska meslektasının yapmasını
rica
etti.Ancak Vali Aygün ısrarcıydı: "Ben sizi sarar sarmalar
götürürüm,
bu tarihi bir görev" dedi. Mutlu kabul etti ve 9 Kasım sabahı
Etnografya Müzesi'ne gitti. Basbakan Adnan Menderes oradaydı.
Meclis
Baskanı Refik Koraltan ve eski baskan Abdülhalik Renda
da...Mutlu,
görevden affını istemekle ne büyük hata ettigini o zaman anladı.
Gerçekten
tarihi bir tanıklıktı bu...
Ata'nın gül agacından tabutu, 4 Kasım günü, geçici
kabrinden
çıkarılıp müzenin holündeki mermer katafalka konulmustu. Bir
hafta
boyunca sırayla ögrenciler, subaylar ve generaller katafalk
basında
nöbet tutmustu. Nihayet tabutun açılma günü gelip de komite
üyeleri
tamam olunca Prof. Kamile Mutlu "Baslayın" talimatını verdi.
Bunun
üzerine tabutun vidaları söküldü. Tahta tabutun içinde madeni
bir
sanduka bulunuyordu. Bu sandukada gaz birikmis olma ihtimali
düsünülerek önce bir burgu ile delik açıldı. Gaz ya da koku
çıkmadı.Sanduka
talas doluydu.
Sandukanın içi, muhafaza solüsyonu ile ıslatılmıs tahta talası
doluydu.
Bu talas, naasın ayak yönüne dogru toplandı. Talasın arasında,
agzı
kapalı ve içi sıvı dolu bir sise bulundu. Bu,cesedi muhafaza
için
kullanılan solüsyondan bir numuneydi. Üzerinde terkibi
yazılıydı.Ata'nın naası beyaz kefene sarılmıs, sonra kahverengi
bir
musambayla kaplanmıstı.Sargıları açmaya basladılar. Herkes
nefesini
tutmustu. Çünkü, "Naas çürüyüp bozulmus, çıkan gazlar tabutu
patlatmıs,
nöbetçi er, kokudan bayılmıs" diye bir sürü söylenti
geziniyordu. Ve 15
yıl sonra ilk kez Ata'nın yüzünü göreceklerdi.Kefenin sargıları
aralanınca Prof. Kamile sevki Mutlu, orada bulunanların
yardımıyla
katafalka çıktı ve Atatürk'ün yüzüne baktı. Ata'nın derisi
kahverengi
bir hal almıs, ama yüz hatları bozulmamıstı. Menderes sapsarı
olmustu
Prof. Mutlu, gördügü tabloyu daha sonra söyle
anlatacaktı:"Yüzünü örten
ıslak pamuk kitlesi kaldırılınca Ata'nın heykel gibi duran yüzü
ile
karsılastım. Uzun sarı saçlarından ince bir tutam, sol göz
kapagının
üzerine düsmüstü. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'ndaki yatagında
uyuyor
gibiydi."
Prof. Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini tabutun
basına
çagırdı. Onlar da tek tek tabutun içine baktılar.En basta
Basbakan
Adnan Menderes vardı. Koyu renk takım elbisesi içindeki Menderes
de
yanındakilerin yardımıyla katafalka çıktı,ürkek bir sekilde
asagı,
tabuta dogru baktı. O an ne oldugunu Prof. Kamile Mutlu'dan
aktaralım: "Menderes çok heyecanlandı.Rengi sapsarı oldu. Bir de
baktım
ki, müzenin kapısına dogru gidiyor. Atatürk'ün yüzüne bakmadı.
Tahmin
ediyorum, kendinde o kuvveti bulamadı. En sona Abdülhalik Renda
kalmıstı. O da Ata'yla karsı karsıya gelir gelmez tabutun yanına
yıgılıverdi.
Salondaki herkes Atatürk'ü tek tek gördükten sonra naas,
tekrar
solüsyonla ıslatıldı. Ata'nın bası pamuklarla örtüldü ve vücudu
beyaz
kefenle sarıldı. Bu sırada bir komiser,orada görevli adli tıp
doçenti Dr.
Cahit Özen'in yanına yaklasıp avucunda tasıdıgı bir kâgıdı
gösterdi ve
söyle dedi:"Bu kâgıdı,Atatürk'ün hemsiresi Makbule Hanım
gönderdi.Kefenin içine Atatürk'ün gögsü üstünekonmasını
istiyor."Doç.
Özen, kâgıda bir göz attı. Eski Türkçe bir seyler yazılıydı.
"Böyle bir
kâgıdı Atatürk kabul etmez. Bize kızar, darılır" dedi.Komiser
kâgıdı
katlayıp cebine koydu ve uzaklastı. Bütün islemler bittikten
sonra
salonda bulunanlar naasın iki yanından geçip hep bir agızdan
besmele
çektiler ve cesedi yeni tabuta yerlestirdiler. Bu tabut da 15
yıl
içinde yattıgı büyük gül agacı tabutun içine konuldu. Üzeri
bayrakla
örtüldükten sonra kapagı kapatıldı.
Ve 10 Kasım sabahı, Ata'nın naası 15 yıl önce onu
Dolmabahçe'den Ankara'ya tasıyan top arabasına yerlestirilip son
duragı
olacak Anıtkabir'e tasındı. Artık ebediyen orada kalacaktı...
Atatürk'ün tabutu, Menderes'in huzurunda açılmıstı
Ata'nın 15 yıl Etnografya Müzesi'nde bekletilen naası,12
askerin
omuzları üzerinde oradan alınmıs ve 136 astegmenin çektigi bir
top
arabası ve matem marsı esliginde Anıtkabir'e tasınmıstı.Radyodan
naklen
yayımlanan o görkemli tören, en az 15 yıl önceki kadar
hüzünlüdür.Ancak
o törenden hemen önce yasananlar, tarihçilerin pek ilgisini
çekmemistir. Bilindigi gibi, Anıtkabir yapılana dek, Atatürk'ün
naasının korunabilmesi için "tahnit" denilen bir islem
yapılmıstı.
Gülhane Patolojik Anatomi profesörü Dr. Lütfi Aksu tarafından
gerçeklestirilen bu islem sırasında naasa, sırıngayla özel bir
formül
enjekte edilmis ve üzerine formüllerin yapıstırıldıgı iki küçük
ilaç
sisesi, Ata'nın koltuk altlarına yerlestirilmisti. Bu islem
sayesinde
Ata'nın naası da -diyelim bugün Lenin'in mozolesinde oldugu gibi
-
öldügü günkü haliyle korunabilirdi. Ancak İslam dini, ölünün
defnini
sart kostugundan,geçici tahnitin bozulması sarttı.
Nakilden önce, bu islem için bir komite kuruldu. O
komite,törenden bir gün önce, Basbakan Adnan Menderes'in
huzurunda
Atatürk'ün tabutunun açılmasını kararlastırdı.Tabut açılınca
tahnit
bozulacak ve ceset çürümeye baslayacaktı.Bir baska deyisle
Atatürk'ün
(mumyalanmıs gibi) korunmus naasını son görenler, o törene
katılanlar
olacaktı. Atatürk'le ilgili belgesel çalısmaları sırasında o
törene
katılanların bir kısmıyla konusmustuk.Bu yazıda yer alan
bilgilerin bir
kısmı o tanıklıklara, önemli bir bölümü ise degerli Atatürk
arastırmacısı Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün, Prof.Dr. Kamile sevki
Mutlu
ile yaptıgı sohbetten aktardıklarına dayanıyor.
Ata'nın yarım asır önceki son yolculugu, sanırım bu
ayrıntılarla
daha da ilginç bir boyut kazanıyor.

Atatürk'ü son görenler anlatıyor:

'Yüzünde iki günlük sakal vardı'

Osman Ersoy ve Halide İntepe, 10 Kasım 1953'te
Etnografya
Müzesi'nde asistan olarak çalısıyorlardı. O yüzden 50 yıl önceki
o
töreni ve tabutun içindeki Atatürk'ü son kez görme fırsatı
buldular.
İzlenimlerini söyle anlattılar:
OSMAN ERSOY: "Saglıgında görmemistim Atatürk'ü... Korkunç
heyecanlıydım. Biz çalısanlar, asistanlar, memurlar sıra ile
katafalka
çıktık. Oldukça sararmıs ve küçülmüs bir çehre... 1 - 2 günlük
sakalı
vardı. Kasları fevkalade iyi sekilde fark ediliyordu."

' Gözleri aralıktı'

HALİDE İNTEPE: "Tabut kapanmadan en son gittim baktım.
Bası yana
dogru egikti. Yüzü hiç bozulmamıstı. Azıcık sakalları çıkmıstı.
Hani
insan hasret giderek ölürse, gözleri aralık kalırmıs ya, öyle
aralıktı
gözleri... Ama bir ölü yüzü yoktu. Uyuyor gibiydi.
Kullanıcı avatarı
Re@lite
Kilobyte3
Kilobyte3
Mesajlar: 545
Kayıt: 28 Oca 2007, 22:24

Re: Atatürk'ün Tabutunun Açıldığı Gün(9 kasım 1953)

Mesaj gönderen Re@lite »

gerçekten büyük bir liderdi
ve bizim ulusumuza nasip oldu
ne mutluki bugün hala Atatürkçülügümüzü meydanlara çıkıp yasatan
milyonlarca insanımız var
rahat uyu Atam izindeyiz :!: :!: :!:
Kullanıcı avatarı
Mu®aT
Kilobyte4
Kilobyte4
Mesajlar: 784
Kayıt: 01 Nis 2007, 11:36

Re: Atatürk'ün Tabutunun Açıldığı Gün(9 kasım 1953)

Mesaj gönderen Mu®aT »

Yüzyıllar nadir olarak dahi yetistirir...
Ve o dahiyi geçtigimiz yüzyılda Türk milleti yetistirdi..
Kullanıcı avatarı
velociraptor
Yottabyte4
Yottabyte4
Mesajlar: 46474
Kayıt: 14 Mar 2006, 02:33
cinsiyet: Erkek
Teşekkür etti: 4602 kez
Teşekkür edildi: 3916 kez

Mesaj gönderen velociraptor »

su an Türkiye diye adlandirilan ülke herseyini ona borcludur.
Kullanıcı avatarı
My Special
Byte2
Byte2
Mesajlar: 64
Kayıt: 30 Mar 2007, 11:23
İletişim:

Mesaj gönderen My Special »

evet suan yasadıgımz toprakları ona borcluyuz dogru yanlıs anlasılmak istemiyorum ama ben kim olursa olsun bir insanın gömülmemesine karsıyım bıraz sacma degilmi??
Kullanıcı avatarı
MEGASEHİR
Byte2
Byte2
Mesajlar: 84
Kayıt: 31 Mar 2008, 15:00
cinsiyet: Erkek
İletişim:

Mesaj gönderen MEGASEHİR »

saygıyla anıyorum
Kullanıcı avatarı
AykutT
Megabyte3
Megabyte3
Mesajlar: 1468
Kayıt: 15 Haz 2006, 10:51

Mesaj gönderen AykutT »

My Special yazdı:evet suan yasadıgımz toprakları ona borcluyuz dogru yanlıs anlasılmak istemiyorum ama ben kim olursa olsun bir insanın gömülmemesine karsıyım bıraz sacma degilmi??
Birisi bana bu mesajın ne anlama geldigini açıklayabilir mi??
Kullanıcı avatarı
burak_dalkir
Gigabyte2
Gigabyte2
Mesajlar: 2316
Kayıt: 15 Mar 2006, 10:10
cinsiyet: Erkek
İletişim:

Mesaj gönderen burak_dalkir »

insanların inançları farklıdır. aslında inanç ı anlatma sekillerine göre degisir AykutT. o yüzden sorgulamazsan daha çok memnun olurum.

türkiyede yasıyoruz. dini siyasete herseye bulastırmıs kisilerle yasıyoruz. ve din üzerinden yalanlarla öküz dilini konusanların dillerini ögrenmeye çalısırken, arkadasımızın sordugu küçücük soruya mı takılıyoruz? bizler insanız hayvan dilini ögrenemeyiz. kendi cümlelerimizle ögretiriz. ama onlar bize ögretme imkanı vermeden. ögretiyorlar hayvan dilini. bence bunu sorgulaman daha mantıklı AykutT.

arkadasımız My Special' ın sorusuna gelince; sevgili arkadasım bilindigi gibi dinimizin önemli kurallarından biridir gömülmek. tabi birde yakılmak vardır. bu da hristiyan dininde geçerli bir durumdur. ama ates cehennemi temsil ettigi için müslümanlar bundan korkar. yani dinler arası farklılıklardır. ama sunu da unutmamak gerekir din yorumlamaktır. yorumlamayı bilmeyenin zaten dinle alakası yoktur. Yüce Allah bize beyni bos yere vermedi. gerisi bize kalmıs. biz onu gelistirmeyi beceremezsek diger gerizekalı moronlardan farkımız kalmayacaktır.

Sizlerin burada tutupta dininizi mezhebinizi kurcalamaya hiç niyetim yok. Aksine bu konuyu burada kapatmak istiyorum. Ve arkadaslar mümkünse konuyu devam ettirmeyelim. konuyu kilitlemiyorum. sadece Atatürk'ün konu oldugu bir yerde konunun sapmasını istemiyorum. Dinle ilgili degil ama Atatürkle ilgili olan düsüncelerinizi paylasmaya devam edebilrisiniz burada...
Kullanıcı avatarı
ney_bey
Gigabyte2
Gigabyte2
Mesajlar: 2492
Kayıt: 16 Kas 2007, 02:06
cinsiyet: Erkek
Teşekkür edildi: 2 kez

Mesaj gönderen ney_bey »

ruhu sad olsun
Kullanıcı avatarı
Kripteks®
Terabyte1
Terabyte1
Mesajlar: 3752
Kayıt: 12 Ara 2006, 12:44
cinsiyet: Erkek
İletişim:

Mesaj gönderen Kripteks® »

çok duygulandım
Kullanıcı avatarı
skinnycem
Kilobyte4
Kilobyte4
Mesajlar: 680
Kayıt: 19 Mar 2006, 18:32
cinsiyet: Erkek
Teşekkür edildi: 1 kez

Mesaj gönderen skinnycem »

Kuranı kendilerine sosyal hayatın yol göstericisi olarak seçmis olan islam cumhuriyetlerine gidin. Sefaleti ve rezilligi görün. Bizden 60-70 yıl geriden geldiklerine sahit olun. ( pakistan dahil) Sonra da bu büyük adama sahip olmakla ne kadar sanslı oldugumuzu daha iyi anlayın.
Cevapla