Kediler Beyin Kanseri ve Şizofreniye Neden Oluyor

[shampuan]

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Kontrol Merkezi'nin çalışmasına göre, 40 milyon insanın beyninde (yalnızca ABD'de) beyin kanseri ve şizofreni için güçlü bir tetikleyici olan Toxoplasma Gondii adlı bir parazite sahip olduğunu iddia etti.

Haber İngilizcedir, çeviri eklentisi kullanın:

https://www.digitalphablet.com/cats-cau ... in-cancer/

[feuer]

Verdikleri mutluluk sonucu salgılanan aşırı dopamin ve seratonin kanser önleyeci reseptörlerdir aynı zamanda. :)
Ancak evde hayvan besliyormusunuz beslediniz mi ve hayvancılık ile uğraşıyor musunuz uğraştınız mı sorusu kanser hastalarına yöneltilen sorulardandır.
Ciğere giden hayvan tüylerinin kist yaptığı biliniyor.

[velociraptor]

Kedilerim hayvanlarım dan bulaşmıyordur o , birkaç yıla yalanlarlar :)

[shampuan]

Konu detaylı.

Birgün bir sahafçıda gezerken dışarıda bir selede bir sürü dergi gördüm. Dedim bunlar kaça? Yalan olmasın dergi başına çok komik bir fiyat söyledi ben de birkaç bilgisayar dergisiyle "zoolistan" diye bir dergi aldım. Zoolistan hayvan dergisi. İçinde evde beslenen sürüngenler hakkında bir yazı dikkatimi çekti. Diyor ki, sürüngen hayvanların hemen hepsinin bağırsak sistemlerinde -adını unuttuğum bir virüs adı- yaşamaktadır. Her sürüngende bu virüsün 200'den fazla serotipi görülebilir. Bu virüs canlının sindirim sistemi ile ağzı arasında içerden ve dışarıdan dönüşüm halindedir. (yani vücudunun her yerinde gezer diyor). Canlıya zarar vermeyen bu virüs, insan vücuduna girdiğinde iç organlarında sonradan kansere dönüşebilecek tümörlerin ortaya çıkmasına neden olabilir...

Kediler gece karanlığında bahçelik yerlerde kertenkele avlarlar. Yılan bulurlarsa yılan da avlayan kedi gördüm-duydum ben. Bu canlılardan bu virüsü kapıp taşıyıcı olarak hayatına devam edebilir. İnsan tarafından temas halinde ise insanı riske sokar.

Öte taraftan insan vücudunda sayısız viral ve parazit var. Bunlar o anda insanı öldürmüyorsa da hayvana geçtiğinde ölümüne neden olabilecek enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Son tahlilde,

Evde hayvan beslemeyin. Hayvanların yeri doğadır. Ortamlarından koparıp eve aldığınız zaman aslında rahat edemiyorlar ama size söyleyemiyorlar. Sobanın başında sıcacık mırıl mırıl uyuduklarına bakmayın. Doğal özellikleri giderek köreliyor. Bir tehlikeyle kaşılaştıklarında idmansız olduklarından ne yapacaklarını bilmiyorlar. Evin bahçesine bile bağlamamak lazım. Köpekler mesela. Bağlanmayı hiç sevmezler. Adı "hayvansever" olan birçok tip bahçesine köpek bağlıyor.

Yav konuşuruz bunları. Daha neler neler var. Anlatmayla bitmez. O virüsü de hatırlayamadım admım gibi biliyordum hatırlarsam eklicem.

[velociraptor]

Hayvanların evde tutulmasına kesinlikle karşıyım , onların doğal ortamlarınde bulunmaları gerektiğini düşünüyorum , Parazit konusu mantıklı görünüyor dikkatli olmakta fayda var

[feuer]

Kediler evde beslenebilirler ancak sıkılınca salınırsa sokak hayatına adapte olamazlar zorlanır telef olurlar.
Hayvan beslenilen evde büyütülen çocukların ruh ve beden sağlıkları, bağışıklıkları daha sağlam olur.
İnsanoğlu apartman dairelerinde bitmedi. Bir evrim süreci sonunda kendisi için daha konforlu olana ulaştı bu süreç devam edecek. Yani insan normalde doğadan bitkiden ve hayvandan kopuk değil.
Kedilerinde aşıları var parazit aşısı da yaptırılıyor.
Alerjim olmasa şuan kesinlikle alırım eve kedi. Alamdığımız için sokak kedileri için birşeyler yapmaya çalışıyoruz bütçemiz el verdiğince. Onların mutlu olduğunu görmek yetiyor. ^^

Eve aldığın zaman kediyi evladından ayırt etmiyceksin, beslenmesine ve sağlığına dikkat ediceksin süs ya da oyuncak değiller. Canlılar. Hasta oluyorlar mutlu mutsuz oluyorar. -_-

Köpek eve uygun bir hayvan değil, küçük türler var tabi ama tuvalet terbiyesi oluşturmak zahmetli. Dışarıda gezdirmek gerekiyor, her seferinde dönüşte temizlik yapmak gerekli. Bahçelerde uygun ortam oluşursa bakılabilir. Beslenmeleri çok masraflı, yine bir evlattan ayırt etmeyecek insanlara uygun bir hayvan, yazlık yerlerde sokağa atılan hayvanların mutuzluğunu görüyoruz.

Vicdan sahibi insanlar olarak sokaklarda bu hayvanları kaderlerine bırakamayız, dünyayı hayvanlar için yaşanmaz hale getiren canlılar olarak üzerlerinde sorumluluğumuz var. Kimse birşey yapmak zorunda değil hukuki olarak ama işin etik yönü de var. İnsanların patates soğana muhtaç edildiği askıda ekmek icat edildiği bir zaman ve ülkede tabii ki kimseyi zorlayamayız hayvanlar ile ilgili ama insanlar da en azından yakmasınlar, asmasınlar, çuvala koyup canlı canlı gömmesinler, kaynar su ile haşlayıp videosunu çekmesinler, hayvanlara tecavüz etmesin ve gözlerini çıkarmasınlar bir zahmet.

[shampuan]

Çok doğru dediniz.

feuer, hayvana yapılan a$ı, hayvanı korur insanı değil. Bunu gözardı eden çok insan var. Burada sadece hayvanın sağlığı önemli değil, ev ahalisinin de sağlığını düşünmek lazım.

O sonda söylediğin şeylerin de farkındayım. Yıllar evvel İstanbul'da bir taksici bir köpeğe çarptı. Sol şeritte durdu adam kalabalık trafikte. Bagajını açtı atıp hayvanı veternere götürdü. Köpeğin arkadaşı da merakla peşlerinden gitti. İnsan gibi namussuz. Arkadaşına birşey olunca endişe duyuyor. Taksiciye mi aferin diyeyim, hayvana mı şaşırayım bilemedim.

Şu şişmanları falan gösteren bir kanal var, adını biliyorsunuzdur. Tadilat işleri falan gösteriyor, amerikan programlarını TR dublaj izliyorsun. O kanaldaki bir programda bir olay gözlerimi yaşarttı. Programda düşkün sokak köpeklerine yardım ediyorlar. Terkedilmiş bir evin yanında böyle perişan, leş gibi bir köpek buluyorlar. Köpek bunları görünce bir arabanın altına saklanıyor. Yakalamaya çalıştıkça ağlıyor viyyük viyyük falan. Anladınız onu belli ki işkence görmüş. Araştırdıklarında terkedilmiş evin sahibine ait olduğunu, taşınırken yanlarına almayıp terkettiklerini komşularından öğreniyorlar. Hayvanı alıp seve seve götürüyorlar. Hayvan sevilirken ağlıyor bağırıyor böyle ne olur bana kötülük etmeyin diye. Görüceksiniz, artık başına ne geldiyse. Bunu evde güzelce yıkıyorlar. Bakımını neyini yapıyorlar. 3 ay sonra deniyor. Bir bakıyorlar hayvan yeni evine alışmış. Öyle mutlu öyle mutlu ki anlatılmaz. Evde daha önce yaşayan köpeklere de alılmış onlarla oynuyor şımarıyor böyle...

Kıssadan hisseyi siz tamamlayın.

Yazları bazen sokakta sıcaktan baygınlık geçiren köpek görüyorum. Evde 5 litrelik mini damacanayı kesip içini su doldurup geri gelene kadar gitmiş oluyor. Yine de oraya bir yere bırakıyorum.

Merhametli olacaksınız başka yolu yok. Onun da canı var. Ben kedi sevmem. Nefret ederim anlamında değil, pek geçinemiyoruz. Huyunu suyunu sevmiyorum hayvanın. Yemek vermeye çalışırken parmağımı kesti bir tanesi. Bir başkasının bahçemizde yaşamasına izin verdik, şımarıp yavrularıyla evin içine yemek yemeye gelmesi falan... Köpeğe höt dedin mi duruyor. Kedi öyle değil. Neyse uzattım. Paragrafın ilk iki cümlesi...

[shampuan]

Programın o sahnesini buldum çocuklar ilk 15-16 saniyede:

[velociraptor]

dünyayı hayvanlar için yaşanmaz hale getiren canlılar olarak üzerlerinde sorumluluğumuz var. Kimse birşey yapmak zorunda değil hukuki olarak ama işin etik yönü de var.

Bire bir aynı fikirdeyim